Belediyelerin borçları doğru mudur?
Her seçim döneminde Türkiye genelinde gündeme gelen ve kamuoyunda siyasi malzemeye dönüştürülen “belediye borçlarının” doğruluğu tartışmalıdır.
Sadece borçları (doğru veya yanlış) dile getirmek kamuoyu nezdinde bilgi kirliliğine ve farklı algılara yol açmaktadır. Bir belediyenin veya iktisadi işletmesinin (doğru olsa bile) sadece borçlarını ifşa etmek veya ilan etmek yalnız başına doğru bir tahlil veya haber değildir. Doğrusu, ilgili kurumların mali tablolarını (bilanço ve gelir tablosunu) ortaya koymaktır.
Bilanço: bir kurumun aktif ve pasifinin dengelendiği bir tablodur.
Aktifler; dönen varlıklar (kasa, banka, alacaklar, stoklar) ile duran varlıkları (tesis, makine, yatırım) ifade eder. Pasifler ise; borçlar ve öz varlıkları (sermaye, kar/zarar) ifade eder. Aktif ve pasif arasındaki fark, öz varlık veya kar/zaradır.
Gelir tablosu: bir kurumun bir takvim dönemi içerisindeki satışları, satışların maliyeti, giderleri ve kar/zararını ifade eder.
Belediyelerin denetimi
Kamu yönetim sistemimizde belediyelerde denetim, idari ve mali denetim olmak üzere iki şekilde yapılır. İdari denetim; iç ve dış denetim olarak iki şekilde yapılır. İç denetim, mali uygunluk ve performans denetimi yapar. Dış Denetim ise; Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılır. Mali denetim; içsel ve dışsal olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
Belediyelerin içsel mali denetimi: harcama öncesi süreç kontrolleri ve harcama sonrası iç denetçilerce yapılan mali uygunluk ve performans denetimi şeklinde yapılmaktadır. gerekirse uzman kişilerden de yararlanarak raporlar hazırlayabilirler.
Belediyelerin dışsal mali denetimi: Belediyelerde dışsal mali denetimler Sayıştay tarafından yapılmaktadır. Sayıştay‘ın belediyeler ve bağlı idareler üzerinde yapmış olduğu denetim Anayasanın 127’nci maddesinde düzenlenmiş olan idari vesayet kapsamında bir denetim değil, Parlamento (TBMM) adına yapılan bir denetimdir.
Yasama organı adına yapılan Sayıştay denetiminin fonksiyonel bağımsızlığının daha fazla olduğu kabul edilir. Belediyeler veya iştirakleri şirketler, içsel ve dışsal mali denetimlerde gerekirse uzman kişilerden de yararlanarak raporlar hazırlatabilirler.
Sayıştay denetimi
Belediyeler üzerinde aktif ve etkin denetimin başında Sayıştay denetimi gelmektedir. Genel kabul örmüş uluslararası standartlara göre yapılan bu dışsal mali denetimin amacı, hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, belediyelerin malî faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi ve sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanmasıdır.
Sayıştay, belediyelerde idari adli ve cezai bir soruşturma, kovuşturma veya yargılama yapmaz. Sayıştay belediyelerde yaptığı mali denetim, kamu zararlarının tespiti ve ilgililerinden tazminine yönelik olan, mali uygunluk denetimi ile performans denetimini kapsar.
Bağımsız denetim kuruluşlarından yararlanılabilir
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yetkilendirilmiş Türkiye genelinde 420 Bağımsız Denetim Kuruluşu (şirketi) bulunmaktadır. Her yıl kriterleri yeniden belirlenen bazı şirketler zorunlu olarak bağımsız denetime tabi olup, bu şirketler içerisinde belediyelerin iştiraki olan bazı şirketlerde yer almaktadır. Türkiye’de, KGK’ya bağlı sorumluluk alanında rüştünü ispatlamış bağımsız denetim kuruluşlarından yararlanılarak belediyelerin dış denetimleri yaptırılarak kamuoyu daha sağlıklı bilgilendirilebilir.
Netice itibariyle
Resmi kurumları bilgilendirmek kadar kamuoyunu doğru bilgilendirmekte çok önemlidir. Bir kurum kar mı etmiş, zarar mı etmiş, öz varlığı artmış mı, azalmış mı, borca battık mı değil mi? Sorularının cevabı yukarıda ifade edilen mali tablolarının tahlili ile mümkün olabilecektir. Yoksa, sadece borçlar gibi tek bir hesabı ele alarak ilgili kurum hakkında tahlilde bulunmak eksik bir veri olup, yanlış algı ve yorumlara yol açacaktır. Aynı durum, Belediyeler ve iştiraki olan iktisadi işletmeler için de geçerlidir.
Talha APAK | MEVZUATIN İÇİNDEN
KAYNAKÇA: www.dunya.com